English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | be harmful v. | zararlı olmak | ||
The group put up posters to remind people that noise is harmful. Grup, insanlara gürültünün zararlı olduğunu hatırlatmak için afişler astı. More Sentences |
||||
General | be harmful v. | zararı dokunmak |
English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | be harmful to health v. | sağlığa zararlı olmak |
General | be involved in harmful activities v. | zararlı faaliyetlerde bulunmak |